Tv Sinema

Tatilde İzlemek İçin Mükemmel: Sevilen Film ve Dizi Destinasyonları

Yaz aylarının yaklaştığı şu günlerde, güneşin tatlı sıcaklığını tenimizde hissederken bir yandan da tatil planları yapmaya başladık. Kimimiz için bir tatilin keyfini çıkarmanın bir yolu da, seyahat ettiğimiz yerlerde sevdiğimiz film ve dizilere ev sahipliği yapmış mekanları ziyaret etmektir.

Gezgin sinemaseverler için hazırladığımız bu rehberde, dünya genelinde tutkunlarına ilham kaynağı olmuş o eşsiz destinasyonları keşfedeceğiz. İtalya’nın romantik sokaklarından, Tayland’ın nefes kesici aksiyon sahnelerine; Fransa’nın sanatsal dokusundan, İspanya’nın dram dolu hikayelerine ve elbette sinemanın kalbi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Hollywood’un efsanevi setlerine kadar birçok popüler mekânı listeledik. Bu yazıda, sadece ekranda görmeye alışkın olduğunuz o etkileyici sahnelerin gerçek hayattaki adreslerini bulacak, tatilinize bir tutam yıldız tozu serpiştirebileceksiniz.

1. İtalya: Romantik komedilerin vazgeçilmez mekanı

İtalya’nın büyüleyici sokakları, tarihi eserleri ve romantik atmosferi, adeta bir romantik komedi film seti gibi göz kamaştırır. Ülkenin sıcak kanlı insanları ve lezzetli mutfağı, çiftler arasındaki etkileşimi doğal ve içten bir şekilde perdeye yansıtma gücüne sahiptir.

Roma’nın antik çağlarından kalan kalıntıları, Venedik’in su yolları, Floransa’nın sanat dolu caddeleri, bu tür filmler için ideal mekanları oluşturmaktadır; zira her bir köşe, eşsiz bir hikayeyi barındırmanın yanı sıra izleyicileri hayalinin ötesine taşıyan dokulara sahiptir.

Romantik komedilerde önemli bir yere sahip olan doğaçlama ile İtalyan kültürünün oyunbazlığı, karakterlerin birbiriyle olan ilişkilerini daha da inandırıcı ve dokunaklı kılar. Aşkın ve neşenin harmanlandığı sahneler, akıllarda kalıcı ve ikonik film anları olarak yerini alır.

Bütün bu özellikler, İtalya’yı romantik komediler için biçilmiş kaftan yapar ve birçok yapımcının burayı tercih etmesine şaşırmamak gerekir. Gerçekten de, romantizmin ve komedinin iç içe geçtiği bu filmler, İtalya’nın sihirli atmosferinde hayat bulur.

İtalya, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir ülkedir. İtalyan sineması da bu zenginlikleri yansıtarak birçok farklı türde film üretmiştir. Romantik komediler, İtalyan sinemasında sıkça rastlanan bir türdür ve izleyicilere güzel manzaralar, duygusal hikayeler ve mizahi unsurlar sunar. İşte, İtalyan romantik komedi filmlerinden bazıları:

  1. “La La Land” (2016): Başrollerde Ryan Gosling ve Emma Stone’un yer aldığı bu film, Los Angeles’ta bir caz piyanisti ile bir aktrisinin hikayesini anlatır. Film, romantizm, müzik ve görsel şöleniyle dikkat çeker.
  2. “Roman Holiday” (1953): Audrey Hepburn ve Gregory Peck’in başrollerini paylaştığı bu klasik film, bir prensesin Roma’da geçirdiği bir günü konu alır. Hem romantik hem de komik unsurları içinde barındıran bu film, unutulmaz anlara sahiptir.
  3. “Il Postino” (1994): Bu film, Şilili şair Pablo Neruda’nın hayatından esinlenerek, bir postacının onunla kurduğu arkadaşlığı anlatır. Film, duygusal bir hikaye ve güzel bir İtalyan adasında geçen romantik bir atmosfer sunar.
  4. “Life is Beautiful” (1997): Roberto Benigni’nin hem yönettiği hem de başrolünü üstlendiği bu film, bir baba ve oğlunun Holokost sırasında karşılaştığı zorlukları komik bir bakış açısıyla ele alır. Film, hem dramatik hem de komik unsurları içinde barındırır.
  5. “Under the Tuscan Sun” (2003): Başrolde Diane Lane’in olduğu bu film, bir Amerikalı yazarın İtalya’da geçirdiği bir yaz tatilini konu alır. Toscana’nın güzellikleriyle bezenmiş bir hikaye sunan bu film, romantizm ve özgürlük temasını işler.
  6. “Letters to Juliet” (2010): Amanda Seyfried’in başrolde olduğu bu film, bir genç kadının İtalya’da bulduğu bir aşk mektubunu takip etmesini konu alır. Film, aşk, macera ve güzel İtalyan manzaralarıyla izleyicilere keyifli anlar yaşatır.

İtalyan sinemasının romantik komedi türündeki filmleri genellikle güzel manzaralar, duygusal derinlik ve mizahi unsurları bir araya getirerek izleyicilere keyifli bir deneyim sunar. Bu öneriler, İtalyan romantik komedilerine ilgi duyanları memnun edebilir.

2. Tayland: Aksiyon dolu filmlerin asıl yuvası

Tayland, çarpıcı doğal güzellikleri ve baş döndürücü şehir manzaraları ile aksiyon filmlerinin tercih edilen mekanlarından biri haline gelmiştir. Bu, göz kamaştırıcı ülke, film yapımcıları için sadece kendine özgü konumlar sunmakla kalmaz, aynı zamanda ilgi çekici kültürel öğeler ve dövüş sanatları gibi zengin bir miras barındırarak, sinema severlerin adrenalin dolu sahnelerle tanışmasına olanak tanır.

Özellikle Bangkok, geceleri neon ışıklarla parıldayan, gündüzleri kalabalık sokakları ve egzotik tapınakları ile aksiyon sahneleri için adeta bir film platosu gibidir. Filmlerde sıkça rastladığımız motosiklet takipleri, çatı katı dövüşleri ve yoğun sokak casusluk sahneleri, Tayland’ın geniş yelpazedeki coğrafi ve kültürel çeşitliliğini yansıtan unsurlardır.

Ülkenin güneyindeki tropikal adalar ve el değmemiş plajlar da, sadece romantik komedilerin değil, aynı zamanda heyecan dolu deniz altı kaçış sahneleri ve nefes kesen plaj kovalamacaları için de mükemmel arka planlar sağlar. Tayland’ın su altı dünyasının görkemi ve adeta cenneti anımsatan sahilleri, aksiyon ve macera dolu filmler için eşsiz birer çekim noktası olmuştur.

Bu olağanüstü ülke, Hollywood yapımlarından yerel bağımsız sinema örneklerine kadar pek çok projeye ev sahipliği yaparak, dünya genelinde aksiyon ve heyecan arayan sinema izleyicilerine unutulmaz anlar yaşatmaya devam etmektedir. Tayland’ın zengin ve çeşitli mekanları, aksiyon dolu filmler için sadece bir yuva olmakla kalmayıp, bu filmlere gerçekçilik ve inandırıcılık kazandıran birer katalizör görevini de üstlenmiştir.

Tayland sineması, özellikle aksiyon türünde birçok etkileyici film üretmiştir. Taylandlı yönetmenler ve oyuncular, dövüş sanatlarına dayalı sahnelerle tanınan bu türde birçok başarılı yapım ortaya koymuştur. İşte Tayland yapımı aksiyon dolu filmlerden bazıları:

  1. “Ong-Bak: Muay Thai Warrior” (2003): Bu film, dövüş sanatları yetenekleriyle tanınan Tony Jaa’nın başrolde olduğu bir aksiyon filmidir. Tayland’ın geleneksel dövüş sanatı olan Muay Thai’yi ön plana çıkarır.
  2. “The Protector” (2005): Yine Tony Jaa’nın oynadığı bu film, bir fil yavrusunu bulmak için Avustralya’ya kadar uzanan bir kurtarma görevini konu alır. Tony Jaa’nın dövüş sanatları becerilerini sergilediği etkileyici bir yapım.
  3. “Chocolate” (2008): Bu film, otistik bir kızın dövüş sanatları yeteneklerini keşfetmesini ve annesinin borçlarını ödemek için çete liderlerine karşı savaşmasını konu alır. Dövüş sahneleri ve duygusal derinliğiyle dikkat çeker.
  4. “Tom Yum Goong” (2005): Aynı zamanda “The Protector” olarak da bilinen bu film, Tony Jaa’nın başrolde olduğu ve Fil Yavrusu’nun kaçırılmasını konu alan bir aksiyon macerasıdır. Tony Jaa’nın Muay Thai yetenekleri bu filmde de ön plana çıkar.
  5. “Bangkok Dangerous” (1999): Bu film, bir suikastçının hayatını ve aşkını konu alır. Film, aksiyon sahneleri ve Tayland’ın enerjik atmosferini başarılı bir şekilde yansıtarak izleyiciyi etkiler.
  6. “Merantau” (2009): Yönetmen Gareth Evans’ın Endonezya-Tayland ortak yapımı olan bu film, genç bir dövüş sanatları ustasının hikayesini anlatır. Aksiyon dolu sahneler ve dövüş sanatları severler için çekici bir yapım.

Bu filmler, Tayland sinemasının aksiyon türündeki güçlü ve etkileyici yanlarını yansıtan örneklerdir. Dövüş sanatları, hızlı tempolu sahneler ve benzersiz yerel atmosfer, Tayland aksiyon filmlerini izleyicilere çekici kılar.

3. Fransa: Sanatsal yapımların ilham kaynağı

Fransa, sanat dünyasını derinden etkileyen, sinemaseverlerin ve yapımcıların gözde mekanlarından biri olarak bilinir. Özellikle, dünyanın dört bir yanından film yapımcılarını cezbeden bu ülke, sanatsal yapımların sadece arka planını değil, aynı zamanda hikayelerinin de ruhunu beslemektedir. Fransız Rivierası‘nın büyüleyici sahillerinden, Paris‘in zamansız sokaklarına kadar geniş bir çeşitlilik sunan Fransa, her bir karede sanatın ve estetiğin izlerini taşımaktadır.

Paris, özellikle Louvre Müzesi gibi ikonik sanat yapılarıyla ve sinema tarihinde unutulmaz sahnelere ev sahipliği yapmış Montmartre gibi mahalleleriyle, film yapımcıları için vazgeçilmez bir platodur. La Nouvelle Vague (Yeni Dalga) gibi film akımlarının doğduğu topraklar olan Fransa, auteur sinemacılara ilham kaynağı olmuştur ve bu geleneği günümüzde de sürdürmektedir.

Birçok bağımsız film ve sanatsal proje, özgünlüklerini ve derinliklerini Fransız kültürünün zengin mirasından alır. Fransız sinemasının şehre, insanlara ve sosyal meselelere yaklaşım şekli, sinema sanatını derinlemesine etkileyen bir perspektif sunmakta ve bu durum, sanatçıların sınırları zorlamasına olanak tanımaktadır.

Festival de Cannes gibi dünyaca ünlü film festivalleri, yıllar boyunca sanatsal filmler için bir buluşma noktası haline gelmiş; burada gösterilen eserler, yalnızca Fransız toplumunu değil, tüm dünyayı etkilemeyi başarmıştır. Bu etkileşim, Fransa’nın sanatsal yapımlar için bir ilham kaynağı olmasının en belirgin kanıtlarından biridir ve bu nedenle Fransa, sanatsal sinemanın kalbi olarak anılmaya devam edecektir.

Fransız sineması, sanatsal ve estetik açıdan zengin, düşünsel derinlik taşıyan birçok filmiyle tanınır. Fransız yönetmenler, özgün hikayeler anlatma ve sinematografik teknikleri kullanma konusundaki yetenekleriyle öne çıkar. İşte Fransız sinemasının sanatsal ve düşünsel değere sahip bazı filmler:

  1. “Amélie” (2001): Jean-Pierre Jeunet’in yönettiği bu film, Amélie Poulain’in hayatındaki küçük mucizeleri ve etrafındaki insanların yaşamlarını nasıl etkilediğini anlatır. Film, renkli görselliği ve eşsiz anlatım tarzıyla dikkat çeker.
  2. “La La Land” (2016): Yönetmen Damien Chazelle’in bu filmi, Fransız yapımları arasında yer almıyor ancak Fransız müzikali olan “Les Demoiselles de Rochefort”tan ilham alarak yapılmıştır. Bu film, Los Angeles’taki bir mücadeleci çiftin hikayesini müzikal bir dille anlatır.
  3. “Blue Is the Warmest Color” (2013): Abdellatif Kechiche’in yönettiği bu film, genç bir kadının cinsel kimliği ve ilişkileri üzerine odaklanır. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan bu film, duygusal derinliği ve etkileyici performanslarıyla bilinir.
  4. “The Intouchables” (2011): Olivier Nakache ve Éric Toledano’nun yönettiği bu film, engelli bir adam ile onun bakıcısı arasındaki sıra dışı dostluğu konu alır. Hem komik hem de dokunaklı bir hikayeye sahip olan bu film, duygusal bir deneyim sunar.
  5. “Breathless” (1960): Yönetmen Jean-Luc Godard’ın bu filmi, Yeni Dalga (Nouvelle Vague) hareketinin öncülerinden biridir. Hızlı montaj, el kamerası kullanımı ve başkaldırıcı hikayesiyle dikkat çeken bu film, Fransız sinemasının önemli bir yapıtıdır.
  6. “The Umbrellas of Cherbourg” (1964): Yönetmen Jacques Demy’nin bu müzikal filmi, renkli ve duygusal bir hikaye sunar. Filmin müziği ve görsel estetiği, Fransız sinemasının zarafetini ve sanatsal niteliklerini yansıtır.

Bu öneriler, Fransız sinemasının estetik ve düşünsel derinlikteki filmlerinden sadece birkaçını temsil etmektedir. Fransız sineması, farklı dönemlerde birçok önemli yönetmen ve oyuncu tarafından üretilmiş birçok başyapıtla doludur.

4. İspanya: Dramaların duygusal atmosferi

İspanya, zengin tarihi, etkileyici sanatsal mirası ve tutkulu kültürü ile dünya çapında tanınan bir ülke olarak, sayısız dram filmine ev sahipliği yapmış ve bu yapımlara katıksız bir duygusallık katmıştır. Dramatik filmlerin unutulmaz sahneleri, bu güzel ülkenin taş sokaklarında, eski şehir meydanlarında ve sıcak kanlı insanlarının arasında hayat bulur.

Film yapımcıları, İspanya’nın duygusal derinliğini ve estetik zenginliğini keşfetmiş olup, bu atmosferi perdeye taşıyarak izleyicileri hem görsel hem de duygusal bir yolculuğa çıkarmaktadırlar. İster mistik Endülüs’ün gizemini, ister Katalonya’nın sıra dışı sanat anlayışını olsun, İspanya gerçek bir dram üretim merkezi olarak konumlanmıştır.

Aynı zamanda, İspanyol yönetmenlerin ve senaristlerin cesur ve özgün yaklaşımları, zorlu konuları hassasiyetle işleyerek sinema sanatına yeni perspektifler kazandırmaktadır. İspanya, ağır ve etkileyici temaları göz alıcı doğasıyla birleştirerek, seyircilerin kalbine dokunan dram filmlerinin altına imzasını atmaktadır.

Bu sebeple, İspanya sıkça dramaların duygusal atmosferi olarak anılmakta, film dünyasında özgün ve derin hikâyelere olanak sağlayarak dram türünün en seçkin örneklerini sunmaktadır. Bu nedenle, İspanyol dramaları sadece İspanya’daki seyirciler tarafından değil, tüm dünyadan insanlar tarafından da büyük ilgi ve takdir toplamaktadır.

İspanyol sineması, etkileyici dramatik yapıtlarıyla tanınır. İspanyol yönetmenler, kültürel derinlik, insan ilişkileri ve toplumsal konular gibi çeşitli temaları işleyerek izleyicilere dokunaklı deneyimler sunarlar. İşte İspanyol sinemasının önemli dramatik filmlerinden bazıları:

  1. “The Sea Inside” (2004): Alejandro Amenábar’ın yönettiği bu film, gerçek bir hikayeden esinlenmiştir. Başroldeki Javier Bardem, felçli bir adamın yaşam hakkındaki kararını sorgulayan ve özgürlük arayışını anlatan etkileyici bir performans sergiler.
  2. “Talk to Her” (2002): Pedro Almodóvar’ın yönettiği bu film, iki erkeğin hayatları arasındaki beklenmedik bağı konu alır. Film, insan ilişkilerini ve duygusal karmaşıklıkları ele alarak derin bir hikaye sunar.
  3. “The Others” (2001): Alejandro Amenábar’ın yönettiği bu gerilim-drama filmi, Nicole Kidman’ın başrolde olduğu bir anne ve çocuklarının yaşadığı esrarengiz olayları konu alır. Film, duygusal derinliği ve atmosferik korku unsurlarıyla dikkat çeker.
  4. “All About My Mother” (1999): Pedro Almodóvar’ın yönettiği bu film, bir annenin trajik kaybının ardından yaşadığı duygusal serüveni anlatır. Almodóvar’ın renkli ve duygusal anlatım tarzıyla öne çıkan bir yapıttır.
  5. “The Orphanage” (2007): Juan Antonio Bayona’nın yönettiği bu korku-drama filmi, bir kadının çocukluğunda geçirdiği bir yetimhanede geçen olayları araştırmasını konu alır. Film, duygusal bir hikaye ve gerilim dolu bir atmosfer sunar.
  6. “Biutiful” (2010): Alejandro González Iñárritu’nun yönettiği bu film, başroldeki Javier Bardem’in performansıyla öne çıkar. Bardem, ölümcül bir hastalıkla mücadele eden bir adamı canlandırırken, film aynı zamanda insan ilişkileri ve ahlaki konuları ele alır.

Bu film önerileri, İspanyol sinemasının dramatik zenginliklerini keşfetmek isteyen izleyiciler için iyi bir başlangıç olabilir. İspanyol sineması, duygusal derinliği ve karakter odaklı hikayeleriyle geniş bir yelpazede etkileyici dramatik filmler sunmaktadır.

5. Amerika Birleşik Devletleri: Hollywood’un kalbi

Amerika Birleşik Devletleri, sinema sektörünün en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilmekte ve bu konumunu yıllardır korumaktadır; hatta birçok kişiye göre sinemanın beşiği Hollywood’dur. Şüphesiz ki bu ikonik bölge, dünya çapında bilinen filmlerin, ünlü aktris ve aktörlerin hayat bulduğu, büyüleyici ve sürükleyici bir tarihe sahiptir.

Hollywood, her yıl milyonlarca turistin uğrak noktası haline gelmiş ve bu ziyaretçiler Amerika Birleşik Devletleri topraklarında sinema ile iç içe bir deneyim yaşama fırsatı bulmuşlardır. Kırmızı halıdan geçen yıldızlar, parıldayan ödül törenleri, ve Hollywood Bulvarı boyunca uzanan efsanevi Yıldızlar Kaldırımı, bu bölgenin kültürel zenginliğini ve sinemaya olan tutkusunu gözler önüne sermektedir.

Öncü filmlerin, trendleri belirleyen televizyon şovlarının ve kültürel anlamda çığır açan müzikallerin doğduğu yer olan Hollywood, aynı zamanda teknolojik yeniliklerin ve görsel şovların merkezi haline gelmiştir. Burada sanatçılar, yaratıcı fikirlerini serbestçe ifade edebilir ve Amerikan rüyasının bir parçası olma yolunda ilerleyebilirler.

Birçok kişinin hayallerini süsleyen, arzularını dile getiren bu büyülü dünya, her zaman Amerika’nın kültürel ve ekonomik bir simgesi olarak anılacaktır. Ancak Hollywood, yalnızca bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda sanatın ve eğlencenin sinema perdesinde hayat bulduğu, tüm dünyadan insanları bir araya getiren eşsiz bir kültür mozaiğidir.

Amerika Birleşik Devletleri, dünya sinemasının önde gelen merkezlerinden biri olan Hollywood’u bünyesinde barındırır. Hollywood, büyük bütçeli prodüksiyonları, tanınmış oyuncu kadrolarını ve geniş seyirci kitlesine ulaşan filmleriyle bilinir. İşte Amerika Birleşik Devletleri’nin Hollywood yapımı bazı unutulmaz filmlerden bazıları:

  1. “The Godfather” Serisi (1972, 1974, 1990): Yönetmen Francis Ford Coppola’nın başyapıtı olan bu üçleme, mafya dünyasının karmaşık ve etkileyici hikayesini anlatır. Marlon Brando ve Al Pacino gibi ünlü oyuncuların performanslarıyla dikkat çeker.
  2. “Titanic” (1997): James Cameron’ın yönettiği bu epik romantik dram, 1912 yılında batan ünlü gemi Titanic’in trajik hikayesini konu alır. Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet’in başrollerini paylaştığı film, büyük bir gişe başarısı elde etti.
  3. “Forrest Gump” (1994): Tom Hanks’in başrolde olduğu bu film, zeka geriliği olan ama olağanüstü bir hayat yaşayan Forrest Gump’ın hikayesini anlatır. Film, duygusal derinlik, mizah ve unutulmaz karakterleriyle öne çıkar.
  4. “The Shawshank Redemption” (1994): Frank Darabont’un yönettiği bu film, Andy Dufresne’in haksız yere hapse atılmasını ve hapishanedeki yaşamını konu alır. Usta oyunculuk ve güçlü hikayesiyle sinema tarihinde önemli bir yer edinmiştir.
  5. “Jurassic Park” (1993): Steven Spielberg’in yönettiği bu bilim kurgu ve macera filmi, dinozorların hayata döndüğü bir tema parkının açılmasının ardından yaşanan olayları anlatır. Görsel efektleri ve gerilim dolu hikayesiyle büyük bir başarı elde etti.
  6. “Star Wars” Serisi (1977-): George Lucas’ın yaratıcısı olduğu bu epik bilim kurgu serisi, “Güç”ün iyilikle kötülük arasındaki savaşı ele alır. Seri, pop kültürünün önemli bir parçası haline gelmiştir.

Hollywood, dünya çapında popüler kültürü etkileyen ve büyük bir ticari başarı elde eden birçok filmiyle bilinir. Bu film önerileri, Hollywood sinemasının çeşitliliğini ve kalitesini yansıtan sadece birkaç örnektir.

Sık Sorulan Sorular

İtalya hangi tür filmler için tercih edilen bir mekan?

İtalya, özellikle romantik komediler için tercih edilen bir mekandır ve birçok filmin çevrildiği, aşk hikayelerinin yaşandığı romantik sahnelerle dolu bir yer olarak bilinir.

Tayland’ın film dünyasındaki yeri nedir?

Tayland, genellikle aksiyon dolu filmlere ev sahipliği yapar ve tropik manzaraları, egzotik mekanlarıyla bu tür yapımlar için ideal bir aksiyon yuvasıdır.

Fransız sinemasının en çok hangi türdeki filmlere ilham verdiği söylenmektedir?

Fransa, özellikle sanatsal yapımlara ilham kaynağı olan bir ülkedir. Bu bölgede çekilen filmler, sanat ve kültürün zenginliğini yansıtan eserler arasında yer alır.

İspanya’da çekilen dramaların öne çıkan özellikleri nelerdir?

İspanya’da çekilen dramalar genel olarak duygusal atmosferiyle bilinir. Güçlü karakter gelişimleri, etkileyici manzaralar ve hikayelerin derinliği bu yapımların ayırt edici özelliklerinden bazılarıdır.

Amerika Birleşik Devletleri sinema sektöründeki hangi alanda liderdir?

Amerika Birleşik Devletleri sinema sektöründe, özellikle Hollywood bölgesi ile bilinen bir liderdir. Burası dünya sinema endüstrisinin kalbi olarak kabul edilir ve birçok ünlü film ve diziye ev sahipliği yapar.

Romantik bir film deneyimi için İtalya’daki hangi şehirler önerilir?

Romantik bir film deneyimi için genellikle Venedik, Roma ve Floransa gibi şehirler önerilir. Bu şehirler, tarihi dokuları ve romantik atmosferleri ile ünlüdürler.

Hollywood dışında Amerika Birleşik Devletleri’nde film çekimleri için popüler olan diğer lokasyonlar hangileridir?

Hollywood dışında, Amerika Birleşik Devletleri’nde New York, Miami, San Francisco ve Chicago gibi şehirler de film çekimleri için popüler lokasyonlardandır. Ayrıca büyüleyici doğal manzaralar için Utah, Arizona ve Alaska gibi eyaletler de tercih edilir.

Benzer Yazılar